İskeçe- Yunanistan Rehberi

Bu yazımda Türk nüfusun, Yunanlarla birlikte yaşadığı; Safranbolu evlerine benzeyen, güzel mimarisiyle beğenimi kazanan küçük bir şehirden, İskeçe Yunanistan’dan bahsedeceğim size… Yazdığım bu İskeçe Rehberi ile bu şehre dair detaylı bir bilgiye sahip olacaksınız.

İskeçe Noel ve yaklaşan yılbaşı sebebiyle ışıklarla bezenmişti. Yunanistan’ın geleneksel motiflerinden biri olan ışıklı kayık, Noel zamanında, İskeçe meydanında sizi karşılıyor.

Noel ve Yılbaşı Zamanında İskeçe’ye Neden Kayık Yerleştiriliyor?

Yunanistan, denizin mavi rengiyle adeta özdeşleşmiş bir ülke… Denizin- gökyüzünün mavisiyle denizin köpüğü ve bulutların beyazı birleşerek, Yunanistan’ın mavi-beyaz bayrağını oluşturmuş sanki…

Yunanistan’da deniz çok önemlidir. Küçük sahil kasabalarında halkın en önemli geçim kaynağı deniz, yani balıkçılık ve deniz ürünleri… Antik Yunan Mitolojisi’nde yer alan denizlerin tanrısı Posedon’un kutsadığı denizden çıkan deniz ürünleri de ayrı bir lezzete sahip sanki… Bu yüzden kayık ve diğer deniz motiflerini Yunanistan’da sıkça görmeniz mümkün.

İskeçe İsmi Nereden Geliyor?

İskeçe şehrinin Yunanca ismi Ξάνθη (Ksanthi) idir. Ortalama 60 bin kişilik nüfusu ile Batı Trakya’nın en önemli şehirlerinden birisidir.

İskeçe ismi: “Eskice” sözcüğünden gelmektedir. Osmanlılar döneminde, burada iki tane yerleşim yeri varmış. Bunlar: Eskice ve Yenice olarak isimlendirilirmiş. Yine aynı dönemde, Yenice denilen merkez büyük bir yangın sonucu yok olunca, buradaki insanlar bugünkü İskeçe merkeze taşınmak durumunda kalmışlar.

Bu şehre “bin bir rengin şehri” de deniliyor. Düzlük bir alanda kurulan şehir, eski ve yeni şehir olarak iki kısımdan oluşuyor.

Sokaklarında gezerken şehrin bana hissettirdiği şey; Türk-Yunan kültürünün etkisiyle farklı bir havaya sahip olan sokakların, bu bin bir renginin yüzünü insana yansıtmasıydı…

İskeçe, Yunanistan’da gezdiğim birçok şehir içinde sokaklarında en çok insan gördüğüm yerlerden biriydi. Güzel mimarisi ve Arnavut kaldırımlı şirin sokaklarıyla insanı etkileyen ve kendisini sevdiren bir yer. 🙂

İskeçe’ye Ne Zaman Gidilir?

Bu şehre yazın da, kışın da gittim. Şehir, her mevsimde biraz farklıydı… Yılbaşı ve Noel döneminde şehir meydanı ışıklı kayıkla aydınlatılıyor.

Noel sebebiyle ise şehrin sembolü olan saat kulesinin altına İsa’nın doğuşunu simgeleyen bir maket yerleştiriliyor.

Bahar aylarından itibaren doğa da, şehir gibi biraz daha canlanıyor. Rengarenk çiçekler açıyor.

Şehirde bir üniversite bulunmasından dolayı genç nüfus fazla ve şehir de oldukça hareketli…

Bu şehri popüler yapan diğer bir şey ise; her yıl Şubat ve Mart aylarında kutlanılan İskeçe Karnavalı’dır. Karnaval oldukça hareketli geçiyor. Eğlenceden, kalabalıktan ve hareketten hoşlananlar için karnaval zamanı, şehri ziyaret etmek için ideal bir zaman…

Ayrıca şehirde, Eylül ayında “Kasaba Festivali” düzenleniyor.

Anadolu’nun güzel mimarisinin izlerini taşıyan kafeleri, restoranları, barları ve Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla, insana Osmanlı zamanında bir Balkan şehrinde olduğunu hissettiren İskeçe’nin şirin sokakları, keşfetmeniz için sizi bekliyor.

Buradaki evlere bakarken ve bu sokaklarda dolaşırken aklımdaki tek düşünce; sılada olmadığım, evime yakın olduğumdu…

İskeçe’nin Tarihi

Şehrin tarihi geçmişi; MÖ. 880 yıllarına kadar uzanır. Şehir, konumu itibarıyla Batı Trakya’nın tüm savaşlarını ve yıkımlarını yaşamıştır.

Trakya’yı Makendonya’dan ayıran Karasu yani Nestos Irmağı’nın 12 km. doğusunda bulunmaktadır. 1373-1912 yılları arasındaki Osmanlı hâkimiyeti altında özellikle, XVIII ve XIX. yüzyıllarda önemli bir İslâm merkezi haline gelmiştir.

1715 yılında, İskeçe, tütün üretimiyle önem kazanmıştır.

Düzlük bir alanda kurulan şehir, eski ve yeni şehir olarak, iki kısımdan oluşuyor. Eski İskeçe; dağın yamacında kurulmuş, dar sokaklardaki Türk evlerinden oluşuyor. Her mahallede, bir cami bulunmaktadır.

İskeçe Yunan, Türk ve Pomaklardan oluşan karma bir nüfusa ve bunun sonucunda da kültürel çeşitliliğe sahip bir şehirdir. Yunanistan’da, Gümülcine ve Dedeağaç ile birlikte Türklerin en çok barındığı şehirlerden biridir. Ancak Lozan Barış Anlaşması ardından, buradaki Türk nüfusun büyük bölümü, mübadeleye tabi tutulmuştur.

İskeçe Gezilecek Yerler

1) İskeçe Saat Kulesi

2) Eski Şehir

3) Ayasofya Kilisesi

4) Şehir Merkezi

5) Cumartesi Pazarı: Her cumartesi günü kurulan kent pazarı, çevreden gelenlerin ilgisini çekiyor.

İskeçe Saat Kulesi

Şehrin adeta sembolü haline gelmiştir. Bu saat kulesi, Osmanlı döneminden kalma bir yapıdır. Aslında, şehirde Osmanlı döneminden kalma, iki tane saat kulesi bulunmaktadır. Bunlardan biri; Pazar Yeri Camisi’nin yanındaki saat kulesidir. Bu kule, 1943 yılında Bulgarlar tarafından yıkılmıştır. Günümüzde, bu kulenin yalnızca resimleri görülmektedir.

Diğer saat kulesiyse, şehir meydanındadır ve günümüzde halen ayaktadır. Bu saat kulesi, 1870 yılında İskeçe’nin önde gelen ailelerinden Hacı Emin Ağa tarafından yaptırılmıştır.

İskeçe Eski Şehir

Eski şehirde yer alan , Türk nüfusunun yoğun olduğu Ahiriyan Mahallesi’ni görmezseniz çok şey kaçırmış olursunuz.

Osmanlı’dan kalma izlerin yoğun olarak görüldüğü bu yerdeki sokaklar, binalar ve burada çekeceğiniz fotoğraflar, benim gibi sizi de oldukça keyiflendirecektir.

Figen Karaaslan Seyyahça © Ağustos 2013