Thassos’un Plajları

Thassos Adası’na İlk Ziyaretim

30 Ağustos 2013’de İpsala sınır kapısındaki uzun kuyrukları aşarak, sonunda Yunanistan’a vardık. Thassos’a ilk gidişimde, Kavala’dan adaya vapurla gittik. Vapur, arabalı vapur olduğu için araba altta biz üstte seyahat ettik. Thassos’a varınca kalacağımız yer olan Skala Potamias’a gittik.

1) Skala Potamias

Bu bölgede çok otel yok. Daha çok pansiyon ve apart-otel ve apart pansiyonlar bulunmakta. Biz pansiyonda kaldık. Kaldığımız yer biraz genç, öğrenci işi bir yerdi. Burada, iki ayrı odası olan bir süitin günlüğü 20 ya da 25 Euro idi. (2013)

Burada kalmanın güzelliği, pansiyonun mini bir mutfağı ve kap kacaklarının olmasıydı. Böylelikle marketten domates peynir alarak ve yanımızda getirdiğimiz sallama çaylarımızla Türk kahvaltısı yapabildik. Türk arkadaşla biz peynirimizi ekmeğimizi, domatesimizi yedik ve çaylarımızı içtik. Yunan arkadaş çay yerine, kendi yaptığı frapesiyle kahvaltısını yaptı.

Bir Türk yurt dışına çıkınca demleme çay, Yunan ise frape arar. 🙂

Thasoss’a, Balkan ülkelerinden de rağbet oldukça fazla… Bu bölgede deniz güzeldi. Otellerin ya da restoranların plajlarında genelde bir şeyler içerek, plajı ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Bazı yerlerde ise yemek yediğiniz takdirde, orada sizden plaj kullanımı için ücret istemiyorlar. Sonuçta gün içinde acıkıyorsunuz; öğlen bir şekilde yemeği güzel plajı olan bir yerde yiyerek, şezlonga ücret ödememek bana mantıklı geliyor.

Biz ilk gün Skala Potamias’da denize girmeyi tercih ettik. Akşam yemeğini de oradaki bir tavernada yedik.

Ertesi gün, diğer plajları keşfetmek üzere yola çıktık. Yol kenarındaki manzara çok güzel olduğu için sık sık fotoğraf molası verdik.

2) Golden Beach

Plajın çevresinde birçok otel, motel ve bar bulunuyor. Geniş ve uzun sahiliyle, size güzel bir plaj keyfi yaşatacak bir sahil…

Aliki Beach’e giderken yolun üzerindeki Archengelos Manastırı’nı gezmeyi ihmal etmeyin derim.

Archengelos Manastırı

Tepeden manzara harika görünüyor.

Manevi bir yer olan manastır, manzaranın verdiği güzellikle birleşince kendinizi burada çok huzurlu hissediyorsunuz.

Manastıra, askılı bluzlar veya şortlarla girilmiyor.

Ya yanınıza uzun şal gibi bir şeyler alabilirsiniz ya da orada size pelerin ve uzun etek ödünç veriyorlar.

3) Aliki Beach

Plaja Hotel Aliki ve “Mini Market” yazan yerden aşağı inerek ulaşıyorsunuz. Aliki Beach, bu gittiğimde benim adada en çok beğendiğim plaj oldu. Denizi, diğer yerlere göre biraz serince ancak berrak ve kumlu olması, sahili diğer turistlerce de popüler yapmış. Yol kenarında birçok Türk turizm firmasına ait tur otobüslerini görmeniz mümkün. Hatta plajdaki yoğun Türkçe konuşmalardan dolayı “ben neredeyim, gerçekten Yunanistan’da mıyım?” düşüncesine de insan kapılıyor insan, ister istemez.

Orada yemek yemeden sadece şezlong ve şemsiyeyi kullanırsanız 2013 yazı için kişi başı 8 Euro’yu gözden çıkarmanız gerekiyordu ki bana göre yüksek bir rakam. Bunun yerine yemek yiyip; ortalama iki kişi 20-30 Euro, meze ve içecek ödemek bana daha mantıklı geliyor. 😉

Burayı bana sevdiren diğer etmen de, çevresinde arkeolojik bir alan bulunması ve bu yapıların güzelim zeytin ağaçlarıyla çevrilmiş olmasıydı.

Nasıl ulaşılıyor derseniz; tabelaları takip ettiğinizde bu sit alanına kolayca ulaşıyorsunuz. Sit alanına giriş ücretsiz.

Burası öyle huzurlu bir yer ki…

En sevdiğim ağaçlardan biri olan zeytin ağaçları burayı, dört bir yandan kucaklamış. İnsana öyle bir huzur veriyorlar ki, ben de dayanamıyorum ve birkaç ağaca sarılıyorum.

Ben ağaçlara sevgimi veriyorum, onlar da benim stresimi alıyor adeta…

4) Agios Ioannis Beach

Çam ağaçlarının yanında bir sahil… Deniz suyu sıcaklığı ve derinliği iyi bir yer. Bizim gittiğimiz zaman çevrede bir kafeteryası vardı. Şezlong ve şemsiyeler için kişi başı 5 Euro ödedik. ( 2013)

Diğer Plajlar…

5) La Scala Beach 

Limenas merkezine 2-3 km uzaklıkta bir plaj.

Marble Beach

Plajın adı, içerisinde bulunan minik mermer parçalarından gelmektedir. Eskiden mermer parçalarının buraya dökülmesi bu plajı oluşturmuş. Denize, bu Maldivler görünümünü kazandıran da bu mermer parçaları elbette…

Limenas’a 10 km uzaklıktaki bu plaja ulaşmak için biraz bozuk bir yoldan geçmeyi göze almak gerekiyor. Benim aracım çok kıymetlidir, böyle bir yolda onu helak etmeyi istemem derseniz diğer bir alternatif de ATV kiralamak.

Duyduğum kadarıyla 2015 yazı için ATV’ye 25 Euro civarında bir fiyat ödeniyor. Tamamen doğal güzelliği olan bir yer burası çünkü şu an bir tesis yok. Eskiden bir tesis varmış sanırım ama sonradan kapanmış. Güneşin altında yanmamak için şemsiyelerinizi de yanınıza almayı unutmayın derim. Bu plaj, doğayla baş başa kalıp, denizin ve kumun keyfini çıkarabileceğiniz bir yer.

6) Paradise Beach

Büyük bir koyda yer alan bu plaj, ince kumlarla kaplı. Deniz de aynı şekilde tamamen kumla kaplı… Plajın diğer bir güzelliği de denizin sığ olması… Burada iki adet restoran bulunmaktadır.

Thassos Adası Köyleri

Adada özellikle Kazaviti, Potamia ve Panagia görülmesi gereken köylerin başında geliyor.

Panagia

Limenas’a 4-5 km uzaklığında Golden Beach’in girişinde sayılabilecek yol üstü şirin bir kasaba…

Bu kasabadaki restoranların en önemli özelliği ise köyde kuzu, oğlak, tavuk çevirme ve kokoreç yapan restoranların yani tavernaların olması.

Panagia, Yunanca’da Meryem Ana’ya verilen isim. Panagia içinde bir gezinti yapmanızı öneririm.

Bu gezinti sırasında beyaz ve mor renklerle bezenmiş çok şirin bir ev ile karşılaşacaksınız. Bu ev, adeta bu köyün simgesi olma yönünde ilerliyor. 🙂

Ev, o kadar şirin ve hoş ki, herkesin dikkatini çekiyor. Dikkat çekmekle de kalmayıp, size birçok fotoğraf da çektiriyor. Siz de bu evin önünde fotoğraf çektirmeyi ihmal etmeyin derim.
Köyde minik bir çeşme var orada serinleyebilir ve su içebilirsiniz.

Köyde, güzel hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Buradan sevdiklerinize ya da kendinize hatıra eşyalar satın alabilirsiniz. Arcoballeno’da güzel şeyler var.

Köyün içinde restoranlar var. Biz yemeğimizi Drosia Taverna’da yedik. Ben bir kuzu yemeği yedim, içecekle birlikte 25 Euro ödedim.

Thassos’a 2. Ziyaretim

Thasos’a gitmek için 5 Temmuz 2014 ‘de saat 03.30’da arabayla yola çıkıyoruz. 07.30’da Yunanistan gümrük kapısındayız. Konaklayacağımız otel, Pefkari bölgesinde…

İpsala’dan Dedeağaç’a varıyoruz. Kahvaltı için biraz burada durmaya ve bir şeyler yemeye karar veriyoruz. Moladan sonra Keramoti’ye varıyoruz ve oradan feribotla Thassos’a ulaşıyoruz. Pefkari’ye gidiyoruz ve oradan da otele geçiyoruz.

Eşyalarımızı bıraktıktan sonra sıcaktan bunaldığımızı anlıyoruz. Bu durumda, sahile gitmenin iyi fikir olacağını düşünüyoruz ve öyle yapıyoruz.

1) Agios Antonias Plajı

İlk gün ziyaret edeceğimiz plaj, Agios Antonias Plajı oluyor. Agios Antonias Plajı’na, Potos’un 800 metre ilerisinden küçük bir sapaktan girerek ulaşıyorsunuz.

Burada yemek yerseniz, şezlonglara bir şey ödemiyorsunuz. Dışarıdan gelenler ve yemek yemeyecekler için de 2 Euro gibi bir ücret alıyorlar. (2014)

Buranın plajı güzeldi. Deniz kumluk ve sığdı. Yani çocuklar için de uygun bir denizi var. Deniz sıcaklığı da iyi… Sadece ilk girişte çok az taş var, biraz ilerledikçe kumlar ayağınıza seriliyor.

Özetle plajı güzeldi ama plajdan öte güzel olan şey ise yemekleriydi. Büyük bir tabak karışık deniz ürünleri tabağı 18 Euroydu (2014)

Hayatımda yediğim en güzel iki ahtopattan birini burada yedim. Yunan salatası 5 Euro idi. Büyük deniz tabağı, salata ve karışık sebze ızgara ile biz üç kişi doyduk.

Gelmişken yazın sahilde bir frape içilir. Frape istediğinizde, ne kadar şeker ve süt isteyip istemediğinizi baştan söylüyorsunuz. Ben şekerli gibi içiyorum frapemi. Frape: 2 Euro (2014)

2) Aliki Beach

Thassos’a gelmişken, Aliki Beach’e uğramadan olmaz. 2013 yılında şezlong ve şemsiye ücreti 8 Euro iken 2014 yazında bu ücret 10 Euro olmuş. Ancak daha önceden de belirttiğim gibi Ταβερνα Χάντρες (Taverna Handres ) ‘de öğle yemeğini yerseniz, şezlong ve şemsiyeyi ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Yemekleri iyiydi, fiyatları da uygundu…

Pefkari bölgesinde kaldığımız bölgede yemekler iyiydi. Otel de iyiydi ancak o ara otelin belediyeye bağlı olarak su problemi vardı. Otel sahipleri çok iyilerdi, bizi iyi ağırladılar. Su probleminden dolayı Limenaria Bölgesi’ne gitmeye karar veriyoruz.

Giola

Giola’da ulaşması biraz zor yerlerden. Belli bir yere kadar arabayla gitseniz de, belli bir yerden sonra yürümek durumunda kalıyorsunuz.
Söylenceye göre bu doğal havuzu Zeus, Afrodit’in yüzmesi için yapmış. Bu doğal havuza halk arasında, Afrodit’in gözyaşları olarak da bilinmektedir. Diğer bir deyiş de bu havuz Zeus’un gözlerini, Afrodit’in gözyaşlarıdır.

Limenaria

Limenastan sonra diğer büyük yerleşim yeri olan Limenaria, adanın batı kıyısında yer alıyor.

Bu bölgede Menel Limeneria Hotel’de kalmaya karar veriyoruz. Burası mütevazı bir aile işletmesi… Otel sahipleri misafirperver ve ilgililer. Akşam yemeğimizi Mathias’ın Lokantası’nda yiyoruz.

Ada’da Konaklama

Limenas

Arkeoloji Müzesi-Limenas

Limenas’ın merkezinde ve sahil boyunca yürürken antik kalıntıları görebilirsiniz. Kahverengi tabelaları takip ettiğinizde Arkeoloji Müzesi’ni sahilde görebilirsiniz.
Bahçe kapısından girdiğinizde yerde, güzel bir mozaik karşılıyor sizi… Bahçede bulunan hayvan heykelleri, Helenistik Roma döneminden kalma.

Müzenin etrafında, antik şehir kalıntıları ve sütunlar var ancak ziyaretçilere açık değil. Müzenin girişi ücretli…
Bu bölgenin en ünlü lokantası, Simi Restoran.

Figen Karaaslan- Ağustos 2015