Kavala Gezilecek Yerler
Kavala’nın bugünkü en belirgin mimarisini kale ve Osmanlı zamanından kalma su kemeri oluşturuyor. Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan ve şehri neredeyse baştan başa saran tarihi su kemeri, Kavala’da ilk göze çarpan eserlerden birisi… Kavala, küçük ve şirin bir sahil kasabası… Nüfusu sadece yetmiş bin. Kimsenin acelesinin olmadığı, sakin, huzurlu ve tatlı bir yer burası… Bu yüzden kolayca gezebileceğiniz bir sahil şehri olma özelliği taşıyor. Kavala’da gezilecek yerler birbirine yakın ve gezmek de oldukça kolay…
Belki bu şirinliği ve tatlılığı, biraz da kurabiyesiyle ünlü olmasından kaynaklanıyordur 🙂 Yunanistan’ın diğer şehirleri arasında, her iki ülkenin de aynı isimle çağırdığı ender şehirlerden birisi Kavala…
Bu şehre baharda da geldim, kışın da, yazın da… En güzel zamanları bana göre bahar ve yaz ayları tabii ki. Kışın, denizden gelen soğuk rüzgarla çoğu zaman, İstanbul’dan daha yoğun bir soğuk hissettim. Birçok mevsimde 4, 5 ya da 6 kez geldiğim bu şirin şehrin bu yazısında, fotoğraflardaki çeşitliliği de göreceksiniz. 🙂
İstanbul, Kavala’ya oldukça yakın. O kadar yakın ki, şehrin içinde İstanbul’un 460 km olduğunu gösteren bir tabela dahi var.
Kavala’da Gezilecek Yerler
1- Kavala Su Kemeri
2- Kavala Kalesi
3- Agios Nikolaos Kilisesi
4- Kavalalı Mehmet Ali Paşa Müzesi
5- Panagia (Meryem Ana) Kilisesi
6- Kavala Arkeoloji Müzesi
7- Filippi Antik Kenti ve Filippi Arkeoloji Müzesi
8- Azize Lidya Kilisesi
Kavala Su Kemeri
Kavala’nın bugünkü en belirgin mimarisini kale ve Osmanlı zamanından kalma su kemeri oluşturuyor. Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan ve şehri neredeyse baştanbaşa saran tarihi su kemeri, ilk göze çarpan eserlerden birisi. Büyük su kemerine ek olarak şehrin tepesinde bulunan kale, birçok açıdan görüş noktanıza girerek “ben buradayım” dercesine insana adeta sürekli göz kırpıyor.
Kavala, Osmanlı döneminde Balkanlar’ın en önemli merkezlerinden biriydi. Kanuni zamanında şehir, Akdeniz’deki donanma için üs görevini görmüştür. Burası, Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın da doğduğu yer.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa Kimdir?
Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın da doğum yeri burası… Mehmet Ali Paşa Arnavutluk asıllı imiş ama Konyalı göçmen bir ailenin oğlu olduğu tahmin ediliyor. Osmanlı Devleti zamanında Kavala’ya vergi memuru olarak gönderilmiş sonradan da Napolyon’a karşı savaşması için Mısır’a gönderilmiş. Hırslı, azimli ve akıllı biri olarak tanınırmış. Önceleri Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı gibi gözükürken Fransızların yardımıyla, oluşturduğu düzenli ordusu üzerinden Osmanlı’ya da kafa tutmuş. Paşanın, Osmanlı ordusunu art arda yenilgiye uğrattığı, hatta gözünü İstanbul’a diktiği biliniyor. İmaret’i de doğduğu topraklara Kavalalı Mehmet Ali Paşa yaptırmış.
İmaret Kavala topraklarında olsa da işin ilginci mülkiyet hakkı Mısır hükümetine bağlı… Yıllarca bakımsız bir şekilde kalan imaret en sonunda mahkeme kararıyla Mısır’daki varislerine verilmiş. Sonrasında Yunanlı bir iş adamı da varislerinden kiralayıp, restore edilmiş. İmaret’in son durumu ise lüks bir otel. Gecelik fiyatları oldukça yüksek.
Kanuni Sultan Süleyman demişken ve yeri gelmişken söyleyeyim: Yunanistan’da büyük bir kesim Muhteşem Yüzyıl dizisini izliyor. Özellikle bayanlar, akşam dizi saati geldiğinde her şeyi bırakarak; diziyi izlemeye koyuluyor. Yunanistan’da şu sıralar Muhteşem Yüzyıl’ın yanı sıra Ezel ve Sıla dizileri de gösteriliyor.
Kavala Agios Nikolaos Kilisesi
Kale dışında, Kanuni’nin damadı olan Sadrazam İbrahim Paşa (Pargalı İbrahim) tarafından yaptırılan eski adıyla Maktul İbrahim Paşa, Agios Nikolaos Kilisesi’de görülmesi gereken yerlerden birisidir.
Kavala’yı önemli bir şehir haline getiren diğer bir özelliğiyse, Avrupa’da Hristiyanlığın başlangıç noktasının burası olmasıdır. Havari Pavlos, M.S 49 yılında, İncil’in vaazını Avrupa’ya yaymak üzere ilk kez Kavala’ya gelmiştir. Bu açıdan Kavala, inanç turizmi için de oldukça elverişli bir yerdir.
Kendisi benim favori azizlerimden birisidir. Aziz Nikolas‘ın hayatını merak ederseniz linkten bakabilirsiniz.
Diğer komşumuz olan Bulgaristan, Kavala’ya bir buçuk- iki saat uzaklıkta olduğu için kentte Bulgar turistleri sıkça görmek mümkün.
Kavala Kalesi
Yukarıdan harika bir manzaraya ev sahipliği yapan kale, size geniş açıdan Kavala’yı kuş bakışı görme imkânı veriyor. Kale surlarındaki mazgallarla, merkezdeki yuvarlak kule kalenin mimarisini oluşturur. Kalenin büyük bir bölümü 15. yüzyılın ilk çeyreğinde, Bizans Akropolü’nün yıkıntıları üzerine inşa edilmiştir. Kalenin iç kısımlarında su deposu, cephanelik, kilerler ve muhafızların barınakları bulunur.
Geçmişte savunma amaçlı kullanılan kale, bugün ziyaretçilerine dinlenme ve gezinti imkânı sunar. Kale ayrıca çay bahçesine, açık hava tiyatrosuna, kültürel etkinliklere ve güzel bir manzaraya ev sahipliği yapmaktadır.
Kaleden, Kavala’nın uçsuz bucaksız gibi gözüken turkuaz mavisi berrak, sakin denizini seyrederken ve ”mavi düşlere” dalarken, “düşüncelerde” mavi bir yolculuğa çıkıyor insan.
Sonrasında, kaleden gördüğüm ve gözüme kestirdiğim sokakları keşfe karar veriyorum. Kalenin sağ tarafından yokuş aşağı inen yolda, tek katlı evler arasında yürüdüm. Bazen daralan bazen yokuş aşağı inen, kimi zaman bildiğimiz evlere dönüşen, arada farklılaşan mimarisiyle Kavala sokaklarını keşfe daldım. Tabeladan, Bizans Sokağı olduğunu gördüğüm sokakta, küçük ve keyifli bir keşif gezintisi yaptım.
Bu sokağın sonu beni harika mimarisiyle Panagia Kilisesi’ne ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın müze olarak kullanılan evine götürdü. Müze o gün kapalıydı. Noel zamanı, resmi tatil olduğu için aslında birçok yer kapalıydı. Müze olarak kullanılan ev açık olmadığı için biz de yolumuza devam ettik.
Yunanistan’a gitmeden önce kiliselerin çoğu zaman açık olacağını düşünmüştüm. Ancak, ayin saatleri dışında pek açık değillermiş. O yüzden Panagia Kilisesi’ni gezme imkanı bulamadım.
Kavala’nın sahil şeridinde keyifli kafeler ve restoranlar var. Yemek sonrası yapacağınız sahil voltası sizi keyiflendirecektir.
Özellikle volta yazdım çünkü bu kelime de Yunanca ve Türkçe’de iki ortak kelime. Yunanlar bu yürüyüşe: ” κάνω βόλτα (Kano volta) diyorlar.
Kavala’da yemek yenilecek yerler ağırlıkla liman tarafında kalıyor. Balık ve deniz üzrünleri ile mezeler ağırlıklı olarak karşınıza çıkıyor. Limanda birçok balıkçı tavernası mevcut…
Figen Karaaslan Seyyahça © Mart 2013