Balkanların Yedi Tepeli Şehri Plovdiv
Balkanlar’da, Bulgaristan’ın 2. büyük şehri olan Plovdiv’deki gezintimize devam ediyoruz. Bu yazımda size biraz, Plovdiv’in tepelerinden bahsetmek istiyorum.
Plovdiv, çok sayıda tepe barındırmaktadır. İstanbul gibi 7 tepeye sahip olan şehirde tepe isimleri de, tepeler gibi çeşitlilik gösteriyor. Bazı tepelerin, birden fazla ismi bulunmakta… Bu anlamda tepelerin isimlerini bulmak ve her bir tepenin ismini, hikayeleriyle birleştirebilmek biraz bulmaca gibi olduysa da, kaşif ve meraklı ruhumun buna çok da itirazı olmadı 🙂
Yedi bilinmeyenli denklem tadındaki bu yedi tepeyi yerinde çözmek isteyebileceğinizi düşünerek, size biraz bilgi vereyim.
Plovdiv’in tepelerinin isimleri şöyledir.
Sahat Tepe: Sahat Tepe’nin üzerinde saat kulesi bulunmaktadır. Şehrin merkezinde yer alan Sahat Tepesi, 46 metre yükseklikte bulunuyor.
16. yüzyılda inşa edilen Sahat Kulesi, Doğu Avrupa’da en eski kulelerden birisi olup 17,5 metre yüksekliğinde bir taş prizma şeklindedir. Resmi adı Danov Tepesi olan tepe, adını ünlü Bulgar rönesansçı ve yayıncı Hristo Danov’un adından alıyor.
Kaynaklar Tepesi (Bunarcık Tepe): Bunarcık adının yanısıra tepeye, Alyoşa ismi de veriliyor. Şehrin batısında bulunan 108 metre yüksekliğindedir. Birçok su kaynağına sahip olan tepenin adı, Osmanlıcada kuyu anlamına gelen pınar kelimesinden gelmektedir. Tepe, yöre halkının geziler düzenledikleri ve çok rağbet gösterdikleri bir yerdir.
Cendem Tepe (Gençlik Tepe): Osmanlı döneminde Cin Tepe olarak bilinen tepe, zaman içinde Cendem Tepe olarak telaffuz edilmeye başlanmıştır. Çiğdem Tepe olarak da söylenen bu tepe, doğal güzellikleriyle dikkat çekmektedir.
Cambaz Tepe: Tepenin adı, eskiden akrobatların ve cambazların gösterilerini burada sergilemiş olmalarından kaynaklanıyor. Tepenin Güneybatı yamacında, yedi bin seyirci kapasiteli antik Amfitiyatro bulunmaktadır.
Nöbet Tepe (Muhafız Tepesi): Bu tepede arkeolojik kalıntılar bulunmaktadır. Bu eserlerden en dikkat çekeni, düşman kuşatmalarında kullanılmış olan sarnıçlardır. Günümüze kadar gelebilmiş olan bu dikdörtgen sarnıç, bu tepe üzerinde ziyaretçilerini bekliyor.
Markova Tepesi: Tepedeki taşlardan bir kısmı alınarak, şehrin sokaklarına döşenmiştir.
Taksim Tepe: Adını, Arapça’dan gelen Taksim’den (bölüştürme) alır. Burada, eski zamanlarda Roma su kemerinden gelen sular toplanıp daha sonra farklı tepelere yönlendiriliyormuş. Osmanlı döneminde, birçok saray, ev ve yapı bulunmasından dolayı Saray Tepe denilmekteymiş.
Figen Karaaslan Seyyahça © Nisan 2014
2 Yorum
Fatih Yollarda
Teşekkürler paylaşım için emeğine sağlık. İstanbul’dan Plovdiv’e otobüsler kalkmakta bu yaz düşünüyorum Varna-Sofya-Plovdiv üçlüsünü.
Figen Karaaslan
Rica ederim. Yazılanların okunuyor ve faydalanılıyor olduğunu bilmek güzel. Şimdiden iyi yolculuklar dilerim.