Barselona’nın Güzeli Reial Meydanı
Gün Gün Barselona Keşfi…
Sırt çantalı gezgin olmayı henüz beceremediğim için onu da alayım, bu da bulunsun derken doldurduğum valizimle bir süre, La Rambla’nın birbirine benzeyen ara sokaklarında dolaşıp durduktan sonra üç beş adres sorma girişiminin ardından, sonunda kalacağım yere ulaşıyorum.
Resepsiyonda duran adama pasaportumu veriyorum ve ondan kısa bilgiler alıyorum. Nedendir bilinmez; oralara fazla Türk gelmediğinden mi? Gelenlerle ilgili pek de hoş deneyimleri yok mu? Yoksa beni elinden kaçırmak istemiyor mu bilemiyorum ama adam benden ücretin yarısını hemen istiyor? “Niye ki?” deyip, anahtarımı alıp odama çıkıyorum.
Hem çok yorgunum hem de yıllardır gelmeyi istediğim Barcelona’nın sokaklarına bir an önce kendimi atıp, Barcelona ile kavuşmak istiyorum. Odaya biraz yerleşiyorum, üzerimi değiştirip dışarı çıkıyorum.
Belki telaffuz farkından belki de ben derdimi pek anlatamıyorum bilemiyorum ama kaldığım yere 5 dakika mesafede olan Reial Meydanı’nı bir türlü bulamıyorum. Eksik olmasınlar, bana Katalanca yardımcı olmaya çalışan insanlar oluyor ama ben bir şey anlayamıyorum. İngilizce bilmeyen bazı kişiler “Fransızca biliyor musun?” deyip yardımcı olmak istiyorlar ama yine de pek anlaşamıyoruz. Biraz dolaştıktan sonra kendi kendime diyorum ki: “Figen, o çok sevdiğin sokaklarda kayboldun.” Bu da iyi bir keşfetme biçimidir diye düşünerek, en sonunda iletişimde kaldığım Katalan bir arkadaşa yazıyorum. “Ben kayboldum, bana yardım et diye…” 🙂
Arkadaşı beklerken boş durmayıp, Barselona Katedrali’nde selfie çekmeyi de ihmal etmiyorum. 🙂 Sıcakkanlı turistler benim fotoğrafımı çekmeye başlamışken, beklenen arkadaş geliyor ve bana Barcelona sokaklarını gezdiriyor.
Barselona Katedrali demişken anlatayım…
Barselona Katedrali
Barselona Katedrali, benim de deneyimlediğim gibi birçok insanın buluşma noktası ya da turların başlama noktasıdır.
Bu katedral, Romalılar döneminde şehit olan Eulalia of Barcelona’ya adanmış. Söylendiğine göre: Eulalia, şehir meydanında çıplak bir şekilde bırakılmıştır ve baharda beklenmedik bir şekilde yağan kar, onun tüm vücudunu kapatmıştır. Bunun üstüne öfkeli Romalılar, Eulalia’yı, içerisinde bıçakların olduğu bir varile koyup, bu varili de şehrin sokaklarında gezdirmiştir. Aziz Eulalia’nın mezarı, katedralin içerisinde bulunmaktadır.
Barselona Katedrali, on üç beyaz geyik figürünün olduğu bir geçide sahiptir. Bu sayının nedeninin ise Eulalia’nın, bu yaşta öldürülmesinden dolayı olduğu düşünülmektedir.
Katolik, Gotik bir katedraldir. Orijinal adı Catedral de la Santa Cruz y Santa Eulalia olan bu katedral 13. ve 15. yüzyıllarda inşa edilmiştir. Yapımına 1298 yılında başlanan katedralin inşasının büyük bir kısmı, 14. yüzyılda tamamlanmıştır. Katedral, iki şapele ayrılan beş koridordan oluşmaktadır. Katedralin çevresinde, Roma ve Orta Çağ dönemlerinden kalma bazı yapılar dikkati çekmektedir.
Katedralde yer alan şapellerden biri “Christ of Lepanto”ya adanmıştır ve 1571 yılındaki Lepanto savaşında kullanılan gemiden kalma bir haç içerir. Bir Katalan efsanesine göre, geminin gövdesi, bir savaş güllesinden son anda kurtulmuştur ve bunun, Osmanlı’nın savaşta yenileceğine dair bir işaret olduğuna inanılmıştır.
Katedralin Neo Gotik ön yüzü, 19. yüzyılda Katalan kiliselerinde yaygın olan şekliyle yapılmıştır. Katedral, daha önce inşa edilen bir şapel üstüne inşa edilmiştir. Bu şapel, Saint James’e adanmıştır.
Barselona Katedrali’nden sonra bir türlü bulamadığım Reial Meydanı’na geliyorum.
Reial Meydanı (Plaça del Reial)
Bu meydan, beni Barcelona’ya götüren faktörlerin baş aktörlerindendi. Resimlerini görüp, içimde orada olma isteği uyandıran bir meydan. Pek bilinçli olarak yapmamış olsam da kaldığım yeri, bu meydana 5 dakikalık yürüyüş mesafesinde seçtiğim için kaldığım süre boyunca, oraya her gün uğradım. Meydanın havasını içime çektim. Havasını içime çekmekle de yetinmeyip, orayı sonradan tekrar tekrar yaşayabilmek için videoya da çektim. 😉
Burası çok canlı bir meydan… Yerli yabancı birçok insan bu meydana geliyor ve burada vakit geçiriyor. Burası ayrıca Barcelona Katedrali gibi önemli buluşma noktalarından da birisi…
Reial Meydanı’nda yemek yemek, içmek ve eğlenmek için mekânlar bulunmakta. Bazı yerler sadece yemek hizmeti veriyor. Bir kahve içmek istediğim bir yer, beni çaprazındaki bir kafeye yollamıştı.
La Rambla’nın yanında bulunan bu meydan, Casamajo tarafından 19. yüzyılda inşa edilmiştir. Reial Meydanı, Meksika’da yer alan Plaza Garibaldi’nin aynısıdır. Meydanın bir kısmı, Antoni Gaudi tarafından tasarlanmıştır.
Sonrasında artık çok acıktığım ve yorulduğum için La Rambla sokaklarından geçip, yerel bir cafe olan La Perla de Oro’ya gittim. Orada peynirli bir sandviç yedim ve bir de kahve içtim.
Ardından biraz vakit geçirmek için farklı bir tasarımı olan Princesa 23’ e gittim.
Akşam karanlığında yürüdüğüm La Rambla Caddesi’ni gezmeyi gündüze bırakıyorum.
Figen Karaaslan © Seyyahça Mart 2015
Bir yorum
Masum Robot
Çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık. Sadece koyduğunuz fotoğraflar biraz karanlık gibi geldi bana. Photoshopta falan biraz açarsanız fena olmaz;)