Kent
Dedin; “Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim,
Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
Yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
Ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
Aklım daha nice kalacak bu çorak ülkede.
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
Hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
Yıllarımı kıydığım, boşa harcadığım…
Yeni ülkeler bulamayacaksın,
Başka denizler bulamayacaksın.
Bu kent peşini bırakmayacak.
Aynı sokaklarda dolaşacaksın.
Aynı mahallede yaşlanacaksın,
Aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma,
Bir gemi yok, bir yol yok sana.
Değil mi ki hayatına kıydın burada.
Bu küçük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.
Diyorsun ki; bir başka ülkeye,
Bir başka denize gitmek istiyorum;
Bundan daha güzel bir başka kent vardır kuşkusuz,
Ama kötü yazgım peşimi bırakmaz ne yapsam,
Ve kalbim gömülü bir ceset sanki burada.
Ruhum daha ne kadar katlanacak bu çoraklığa
Nereye çevirsem yüzümü, nereye baksam
Hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma
Bunca yıllarımı boşa tükettiğim şu ülkede.
Yeni bir ülke bulamazsın, arama;
Bulamayacaksın başka denizler de;
Nereye gitsen bu kent ardından gelecek senin,
Aynı sokaklarda dolaşıp duracaksın yine,
Hep aynı mahallede yaşlanacaksın,
Hep aynı evlerde ağaracak saçların
Ve dönüp bu kente geleceksin sonunda;
Yanılma sakın, bir başka şey umma,
Seni bekleyen bir gemi yok, bir çıkar yolun yok…
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte
Öyle kıydın demektir ona, bütün yeryüzünde!
Konstantin Kavafis